Yaz ne çabuk geçti. Eylül ayı da sona eriyor, ağaçlar ve çalılar inanılmaz canlı renklere bürünüyor.
Henüz don olmadı, günler sıcak ama geceler serin. Çiçeklerim sürekli yağmur ve nemden dolayı solmuş durumda. Bu bahar çiçek tarhlarımı kökten değiştirip yeni çok yıllık bitkiler ve çalılar dikmeyi hayal ediyorum. Çok yakında yıllık bitkileri söküp çiçek tarhlarını planlamaya başlayacağım.
Bu arada yeni yere laleler diktim. Eskiden ilkbaharda oraya ev sardunyaları dikerdim ama onları çoktan söküp eve götürdüm.
Saksılardaki alçak kadife çiçeklerini ise farklı bir yere taşıdım. Şimdi çiçek tarhlarından birinin ön planında küçük bir lale tarlası olacak.
Yıllarca lalelerimi sökmedim ve hepsi solana kadar bekledim. Geçen sonbaharda üç yeni çeşit diktim ve mayıs ortasından beri çiçekleriyle yazlığımızı süslüyorlar.
Yazın yaprakları solup kurumaya başladığında, onları söküp yıkadım, iyice kuruttum ve ekim zamanına kadar bir kutuda sakladım. Eski lalelerimi de söktüm; çürümüş oldukları için bazı soğanlarını hemen atmak zorunda kaldım.
Eylül ayının başında iki çeşit lale daha aldım: Bir tanesi sapında 2-3 çiçek olacak turuncu çok çiçekli olanı, diğeri ise iri çiçekli sarı olanı.
Dikimden önce bütün soğanları inceledim; üç çeşidin soğanları sağlam ve lekesizdi.
Ve eski olanların hepsi lekeli, yumrularında küflü ezikler var.
Ben daha az benekli olanları seçip, çiçek yatağının kenarına ayrı bir yere dikeceğim.
İki yeni çeşidin soğanları büyük, sert ve sağlıklı, ancak sadece bir sarı lale soğanı yumuşaktı ve onu attım.
Laleleri yarım saat kadar pembe potasyum permanganat solüsyonunda beklettim.
Toprağı önceden kazdım, fitosporinle suladım, iyice çürümüş gübre ve kül ekledim, dibine de kuru kum koydum. Her lale çeşidini, her biri üç soğan derinliğinde bir çukura diktim ve çukurlara hafifçe kül serptim.
Üzerlerini daha sonra bir kat humusla kaplayacağım. Krasnoyarsk'ta her gün yağmur yağdığı için bitkileri sulamadım. Umarım laleler kışı sağlıklı geçirir ve ilkbaharda çiçeklerinin tadını çıkarırız.










