Yazlığımın her yerinde menekşeler yetişiyor. Bu harika çiçekler ilkbahar başlarında ortaya çıkıyor. Kar erir ermez, bahçenin her yerinde bu çiçeklerin fidelerini buluyorum. Hatta bazıları çiçek açmış ve güneş toprağı ısıtır ısıtmaz meraklı gözleri açılıyor. Bu bitkiler tohumlarını çok uzaklara fırlatabiliyor, bu yüzden ilkbaharda en beklenmedik yerlerde filizlendiklerini görüyorum. Bazen komşularımda bile menekşe filizleri oluyor.
Tüm fideleri ön plana, çiçek tarhlarına dikmeye çalışıyorum. Sonbahara kadar neşeli çiçekleriyle göz kamaştırıyorlar. Ayrıca saksılarda ve kutularda menekşe yetiştiriyor, yazlık evin yakınlarına ve patikaların kenarlarına yerleştiriyorum.
Düzenli olarak yeni tohumlar alıyorum çünkü mağazalar artık beyazdan siyaha kadar her renkte, iri, rengarenk, dalgalı çiçeklere sahip, en sıra dışı Viola çeşitlerini sunuyor. Her bahçıvan gibi ben de rengarenk tohum paketlerini görmezden gelemiyorum.
Farklı menekşe çeşitleri birbirleriyle çapraz tozlaşarak her yıl sıra dışı renk kombinasyonları oluşturur. Ancak en yaygın olanları menekşe-mavi veya leylak-sarı çiçeklerdir.
Bu çiçekler bana herhangi bir sorun yaratmıyor. Yaz yağmurlu ve serin geçiyorsa ve bazı çalılarda külleme hastalığı ortaya çıkarsa, ilk belirtide üzerlerine ilaç sıkıyor ve toprağı Fitosporin veya karbonat ve sıvı sabun karışımıyla suluyorum. Ancak hastalık devam ederse, çalıyı söküp yakıyorum.
Birçok bahçıvan, menekşegiller familyasından olduğu için Menekşe'ye menekşe der. Ancak bu çiçeğe ne ad verirseniz verin, güzelliği değişmez. Bakın, menekşe ne kadar güzel.
Kimisi rengarenk kelebekler gibi bahçenizde uçuşur, kimisi gün boyu meraklı bakışlarını sizden ayırmaz, bu bakışlardan ruhunuz daha da aydınlanır, daha da mutlu olur.


















